Rock'N Roll | Rock Kültürü | Rock & Metal Müzik Hakkında Herşey..
Forumdan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE olunuz.


Join the forum, it's quick and easy

Rock'N Roll | Rock Kültürü | Rock & Metal Müzik Hakkında Herşey..
Forumdan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE olunuz.
Rock'N Roll | Rock Kültürü | Rock & Metal Müzik Hakkında Herşey..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Atatürk dine değil,kullanılmaısına karşıydı

Aşağa gitmek

Atatürk dine değil,kullanılmaısına karşıydı Empty Atatürk dine değil,kullanılmaısına karşıydı

Mesaj tarafından MisTaqE ! Cuma Nis. 09, 2010 10:46 am

Can Dündar’ın “Mustafa” filminin de yarattığı ortam içinde Atatürk etrafında geniş bir tartışma yaşanıyor.
Bu tartışmalar vesilesiyle Atatürk’ün din anlayışı da yeniden gündeme
geldi. Atatürk ve cumhuriyet karşıtlarının yaptığı en yaygın
propagandalardan biri Atatürk’ü “din karşıtı, dinsiz” olarak gösterme
çabalarıdır. Bu, bazı İslam ülkelerinde de yerleştirilmeye çalışılan
bir karşı harekettir.
Oysa, tarihi gerçekler büyük önder Atatürk’ün dine karşı olmadığını,
ancak dinin siyasete alet edilmesine karşı olduğunu gösterir. Nitekim,
Büyük Millet Meclisi’nin 4. yıldönümünde yaptığı konuşma, Atatürk’ün
hedefini, bugünlere de ışık tutacak biçimde ortaya koyar.

İslam dinini yükseltmek
Lord Kinross, Atatürk adlı eserinde şöyle anlatıyor:
“Mustafa Kemal, önerisini ileri sürmek için uygun bir vesile olarak
Millet Meclisi’nin 4. yıldönümünü seçti ve onu şu sözlerle bildirdi:
Artık İslam dinini, yüzyıllardan beri âdet olduğu gibi, bir politika
aracı olmaktan kurtarıp yükseltmek zamanının geldiği gerçeği açıkça
anlaşılmıştır.”
Atatürk, bu gerçeği ifade ettikten sonra cumhuriyetin, çağdaş, laik bir
temele oturtulması için üç önemli hedefini de şöyle açıkladı:
“Cumhuriyet her çeşit saldırıya karşı korunmalı; öğretim ve eğitim birliği kurulmalı; dinin politikaya alet edilmesi önlenmeli.”
Mustafa Kemal Atatürk, İslam dininin yükseltilmesini, onun siyasetin elinden kurtarılmasına bağlıyordu.
Bugünlere baktığımızda, büyük önder Atatürk’ün, bu üç konuya verdiği önemin yaşamsal bir değer taşıdığı daha iyi görülüyor.

Cumhuriyetin korunmasıBugün cumhuriyetin savunmada olduğu gerçeğini kim inkâr edebilir?
Atatürk ve cumhuriyet karşıtlarının hedef tahtasında laiklik var.
Laikliği yıpratmak, etkisiz kılmak, içini boşaltmak için başvurulmayan
yol kaldı mı?
Cumhuriyetin dayandığı bir direk laiklik ise, diğeri ulus anlayışıdır.
Laiklik gibi ulus anlayışı da ciddi biçimde kemirilmiş durumdadır.
Türkiye’yi Türk ve Kürt olarak ikiye bölme çabalarının ulaştığı boyutu
söylemeye bile gerek yok.
Cumhuriyetin laiklik niteliğine ve ulus birliğine muhalif olan
akımların ulaştığı siyasi güç, Atatürk Cumhuriyeti’ni muhalefete
indirmiş durumdadır.
Bu gerçeğin ifade edilmesi gerekir.

Öğrenim ve eğitim birliği
Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini güçlendiren, öğrenim ve eğitim birliği olmuştur.
Ne yazık ki, yine Atatürk ve cumhuriyet karşıtlarının yıllar süren
çabaları sonucu eğitim birliği de ciddi biçimde zedelenmiştir. Laik
eğitim anlayışının yerine dini esas alan bir eğitim anlayışının giderek
güçlendiği gerçeğini kim inkâr edebilir? Cumhuriyet karşıtlarının, işe
eğitim-öğrenimden başlamaları bir tesadüf değildir.
Cumhuriyetin nereden vurulursa zayıflayacağını, çökeceğini iyi
bilenler, bütün çabalarını eğitim alanında yoğunlaştırdılar. Buna
yıllardır milli eğitime hâkim olan zihniyetin hem resmi okullarda hem
özel kesimde destek olduğu da bir gerçektir.

Dinin siyasete alet edilmesi
Herhalde Türkiye’de dinin siyasete alet edilmediğini söyleyebilecek
kimse yoktur. Son yıllarda başka bir siyaset yapma biçimi kalmadığını
söylemek abartı sayılmaz.
Günümüzde siyasetin en yaygın kullandığı alan dindir. Dinin siyasete alet edilmesinin sonuçları ortada.
İşte Atatürk’ün büyüklüğü burada..
MisTaqE !
MisTaqE !
Üyeler
Üyeler

Kadın Mesaj Sayısı : 1116 Yaş : 30 Nerden : K0caeLi * Kayıt tarihi : 22/11/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz