Rock'N Roll | Rock Kültürü | Rock & Metal Müzik Hakkında Herşey..
Forumdan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE olunuz.


Join the forum, it's quick and easy

Rock'N Roll | Rock Kültürü | Rock & Metal Müzik Hakkında Herşey..
Forumdan Yararlanmak İçin Lütfen ÜYE olunuz.
Rock'N Roll | Rock Kültürü | Rock & Metal Müzik Hakkında Herşey..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mustafa Kemal Atatürk ve Müzecilik

Aşağa gitmek

Mustafa Kemal Atatürk ve Müzecilik Empty Mustafa Kemal Atatürk ve Müzecilik

Mesaj tarafından MisTaqE ! Cuma Nis. 09, 2010 10:58 am

Müzeler
bir ulusun kimliği olma misyonunu taşımasının yanı sıra aynı zamanda
uygarlıkları bize bırakan insanların zevklerinin sevdalarının
düşüncelerinin inançlarının davranışlarının yaşam tarzlarının korunduğu
ve bu mirasın geleceğe taşındığı mekanlardır. Geleceği görebilmek için
geçmişi bilmek bir başka deyişle yarınları sadece bugünün değil
geçmişin üzerine de inşa etmek gerekir ki bu da tarihi yaşatan ve
unutturmayan müzelerle sağlanabilir.
Müzelerdeki eserler bir taraftan geçmişi günümüze taşırken diğer
taraftan da tarihi belgeler üzerinde kalem oynatmayı imkansızlaştıran
en ekili araçtır. Öyle ki; müzeler tarihin arşivi tarihin laboratuarı
tarihin kütüphanesidir. Ülkeler için tarihin önemini 1998 yılı
Uluslararası Atatürk Barış Ödülü'nün sahibi ünlü tarihçi Prof. Bernard
Lewis "geleceği görebilmek için tarihi bilmek çok önemli. Birey için
hafıza ne ise bir ulus içinde tarih odur. Tarihini çarpıtan bir toplum
nörotik bir kişi tarihini bilmeyen toplum ise hafızasını kaybetmiş bir
insan gibidir" şeklinde değerlendirmiştir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de koleksiyonculukla başlayan
müzeciliğin ilk izlerine 13. yüzyılda Selçuklular Dönemi'nde
rastlıyoruz. Eski Konya'nın bulunduğu höyüğü çevreleyen ve günümüze
hiçbir izi kalmayan sur duvarlarının etrafına ellerine geçen her döneme
ait kabartmalı eserleri bir nizam çerçevesinde dizmişlerdir.
Dulkadiroğulları Beyliği (1339-1522) Dönemi'nde Kahramanmaraş Kalesi
etrafında Geç Hitit eserlerinin biriktirildiği bilinmektedir. Osmanlı
Dönemi'nde ise Saraylarda bulunan hazine dairelerinde ata yadigarı
kıymetli eserler hediyeler ve savaşlarda elde edilen ganimetler
korunmaktaydı.
19. yüzyıla gelindiğinde Türk müzeciliğinin temelleri atılmaya
başlanmış 1846 yılında Tophane-i Amire Müşiri Fethi Ahmet Paşa
tarafından İstanbul'da Aya İrini Kilisesi'nde ilk müze kurulmuştur.
Sadrazam Ali Paşa (1815-1871) müzeyi yeniden düzenleyerek Müze-i
Hümayun (İmparatorluk Müzesi) adını verir. Müze Müdürlüğüne önce 1869
yılında İrlandalı Edward Goold daha sonrada 1872 yılında Alman Dr.P.A.
Dethıer getirilir ve müze Çinili Köşk'e taşınır.
1881 yılında Osman Hamdi Bey Müze Müdürlüğü'ne getirilmiş ve Türk
müzeciliği için yeni bir dönem başlamıştır. 1884 yılında yeni bir
Asar-ı Atika Nizamnamesi hazırlanmış ve eski eserlerin yurt dışına
çıkarılması yasaklanmıştır. Osman Hamdi Bey Çinili Köşk'ün bahçesine
İstanbul Arkeoloji Müzesini yaptırmış ve O'nun döneminde 1902 yılında
Konya'da 1904 yılında Bursa'da müze kurulmuştur. Osman Hamdi Bey'in
1910 yılında ölümünden sora yerine kardeşi Halil Ethem Bey
getirilmiştir. Halil Ethem Bey özellikle Anadolu müzelerinin
gelişmesine katkıda bulunmuş Türk İslam Eserleri (1914) İstanbul Şrk
Eserleri Müzesi (1925) O'nun zamanında kurulmuştur.
Cumhuriyetin ilk yıllarında yürt dışına kaçırılmış olan eserlerinde
tekrar yurda getirilmesine de çalışılmışAmerikan Konsolosluğu tarfından
30 Ağustos Zaferinden sonra Yunan ordularının İzmir'i terk etmelerinden
önce İzmir Lisesi depolarında korunan Sardes Kazısı eserlerini bir gemi
ile New York Metropolitan Müzesi'ne gönderilen eserler Zaferin
arkasından Atatürk'ün emri ile 1924 yılında eserler tekrar yurda
getirilmiştir.
Atatürk daha Cumhuriyet kurulmadan önce müzeciliğe de değinmiş her
alanda olduğu gibi arkeoloji biliminde de dünyanın uygar ülkeleri
düzeyinde olmayı hedef göstermiş ve hangi dönemde yaratılmış olursa
olsun tüm kültür varlıklarının birer tapu senedi gibi sahip
çıkılmasının gerekli olduğunu tarihe ve kültüre verdiği değerle her
fırsatta anlatmıştır. Öyle ki; Kurtuluş Savaşı yıllarında Sakarya
Meydan Savaşı esnasında (23 Ağustos-13 Eylül 1921) Savaşın zaferle
sonuçlanacağına ve Misak-i Milli sınırları içinde bir Türkiye
Cumhuriyeti Devleti kurulacağına o kadar inanıyordu ki Ankara'nın 90 km
ötesinde Sakarya Meydan Savaşının tüm hızı ile devam ettiği top
seslerinin Ankara'ya ulaştığı günlerde Ankara da Anadolu Medeniyetleri
Müzesi'nin temelini oluşturan bir Eti müzesi kurulması emrini vermesi
işgal güçlerine a€˜'biz müzemizi de kurduk bir ulus olarak geliyoruz.
Bu toprakların geçmişi de geleceği de bizim''mesajını iletmek istemesi
ile açıklanabilir ki müzelerin bir ülkenin bekaası için ne denli önem
taşıdığına iyi bir örnektir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün : "Bir vatanın sahibi olmanın yolu o
topraklarda yaşamış tarihi olayları bilmek doğmuş uygarlıkları tanımak
sahip olmaktan geçer" sözü müzecilik anlayışının özünü yansıtmaktadır.
Cumhuriyetimizin ilk müzeleri için genelde tarihi binalar
kullanılmıştır. Burada amaç eski binanın bakımı ve korunması
sağlamaktı. Günümüzde de bu müzelerin bir çoğu ilk kuruldukları
binalarda hizmet vermektir.

Mustafa Kemal Atatürk zamanında kurulan müzeler

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi-1921
Antalya Müzesi 1922
Sivas Müzesi-1923
Adana Müzesi-1924
Bergama Müzesi-1924
Topkapı sarayı Müzesi-3 Nisan 1924
İzmir Müzesi-1925
Edirne Müzesi-1925
Ankara Etnoğrafya Müzesi-1925Tokat Müzesi-1926
Konya Müzesi-1926
Amasya Müzesi-1926
Sinop Müzesi-1932
İzmir Müzesi-1925
Kayseri Müzesi-1929
Efes Müzesi-1930
Afyon Müzesi-1931
Van Müzesi-1932
Ayasofya Müzesi-1934
Diyarbakır Müzesi-1934Manisa Müzesi-1935
Tire Müzesi-1935
Çanakkale Müzesi-1936
Niğde Müzesi-1936
Tire Müzesi-1936
İstanbul Resim ve Heykel Müzesi-1937

alıntı
MisTaqE !
MisTaqE !
Üyeler
Üyeler

Kadın Mesaj Sayısı : 1116 Yaş : 30 Nerden : K0caeLi * Kayıt tarihi : 22/11/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz